Sanırım ölmüş

Birkaç yıllık evli çiftin bir bebekleri olur.Ancak günler haftalar geçtikçe, bebeğin çok farklı ve insan üstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar.

1 yaşına geldiğinde, yetişkin gibi konuşur. 2 yaşında, aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar. 3 yaşında, ileri matematik profesörleriyle tartışmaya oturur ve 4 yaşında, gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya başlar.

Bir gün çocuk der ki:

-“Tam 1 yıl sonra bugün, ben öleceğim. Ben öldükten 2 yıl sonra, annem ölecek. Annem öldükten 1 yıl sonra, babam ölecek.”

Gerçekten de bir yıl sonra çocuk ölür. Baba çok uyanık olduğu için, karısını hemen milyarlar değerinde sigortalatır.

2 yıl sonra da anne ölür.Baba, 1 yıllık ömrünün kaldığının farkında, karısının sigortasından kazandığı milyarlarla evlere, arabalara, seyahatlerde, koli imalatına ve birbirinden güzel kadınlara yatırım yapar.

Baba, ölümüne 1 gün kala, son parasıyla bir dansçı kız kiralar.

Önce, süper villanın havuzunda eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu bir gece geçirir. Nihayet adam her şey bittiğinde, gözlerini kapatır ve:

-“Vay be, yarın ölmüş olacağım. Ama ne hayat geçirdim, her şeyi yaptım, dolu dolu yaşadım her şeyi. Helal olsun bana.” diyerek keyifle uykuya dalar.

Ama o da ne. Sabah bir de gözlerini açar ki, hala yaşıyor. Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken, geceyi beraber geçirdiği dansçı kız çığlık çığlığa koşarak içeri girer. Der ki:

-“Hemen aşağıya gelin. Kahyanız salonda boylu boyunca uzanmış yatıyor. Sanırım ölmüş.”